One Day Dizisi: Aşk, Nostalji ve Hayatın Gerçekleri Üzerine Bir İnceleme

One Day Dizisi: Aşk, Nostalji ve Hayatın Gerçekleri Üzerine Bir İnceleme
Yazı Özetini Göster

One Day Dizisi: Aşk, Nostalji ve Hayatın Gerçekleri Üzerine Bir İnceleme

Netflix’in 8 Şubat 2024’te prömiyerini yapan One Day dizisi, David Nicholls’un 2009 tarihli çok satan romanından uyarlandı. 14 bölümlük bu romantik drama, Emma Morley ve Dexter Mayhew’in 20 yıla yayılan hikayesini, her yıl 15 Temmuz’da bir araya gelerek anlatıyor. Peki, bu dizi neden bu kadar konuşuluyor? Gelin, detaylıca inceleyelim!

One Day Nedir?

One Day, Edinburgh Üniversitesi’nden mezun olan Emma Morley (Ambika Mod) ve Dexter Mayhew’in (Leo Woodall) 1988’deki mezuniyet gecesinde tanışmalarıyla başlayan bir hikaye. İkili, farklı sosyal sınıflardan ve hayatlardan gelseler de, o gece başlayan bağları 20 yıl boyunca devam ediyor. Her bölüm, 15 Temmuz tarihinde, yani St Swithin Günü’nde, bu iki karakterin hayatlarındaki değişimleri ve ilişkilerinin evrimini gözler önüne seriyor. Dizi, romantik komedi unsurlarını dram ve nostaljiyle harmanlayarak izleyiciyi 80’ler ve 90’lar atmosferine götürüyor.

Dizinin Künyesi

BaşlıkOne Day
YaratıcıNicole Taylor
YönetmenlerMolly Manners, Luke Snellin, John Hardwick, Kate Hewitt
OyuncularAmbika Mod, Leo Woodall, Amber Grappy, Jonny Weldon, Eleanor Tomlinson, Tim McInnerny, Essie Davis
PlatformNetflix
Prömiyer Tarihi8 Şubat 2024
Sezon/Bölüm1 Sezon, 14 Bölüm
TürRomantik Drama, Komedi
IMDb Puanı8.0/10
Rotten Tomatoes%91 (46 eleştirmen)

One Day dizi incelemesi

Dizinin Konusu: Bir Günün Ötesinde Bir Aşk

Dizi, 1988’de Edinburgh Üniversitesi’nde mezuniyet gecesinde tanışan Emma ve Dexter’ın hikayesini anlatıyor. Emma, Leeds’ten gelen, zeki, idealist ve alaycı bir İngiliz edebiyatı mezunu. Dexter ise zengin, karizmatik ve hayatı ciddiye almayan bir “altın çocuk”. İkili, mezuniyet gecesinde tesadüfen bir araya gelir ve geceyi derin bir sohbetle geçirir. Bu gece, bir gecelik bir flörtten çok daha fazlasına dönüşerek, yıllara yayılan bir dostluk ve aşkın temelini atar.

Her bölüm, 15 Temmuz’da ikilinin hayatlarındaki bir kesiti gösteriyor. Bazen birlikte, bazen ayrı yollarında ilerleyen Emma ve Dexter, aşk, kayıp, başarı ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir yolculuğa çıkıyor. Dizi, “arkadaşlıktan aşka” temasını işlerken, genç yetişkinliğin belirsizliklerini, sınıf farklarını ve zamanın ilişkiler üzerindeki etkisini derinlemesine ele alıyor.

Dizinin Güçlü Yönleri

1. Oyuncu Performansları ve Kimya

Ambika Mod ve Leo Woodall, Emma ve Dexter rollerinde olağanüstü bir iş çıkarıyor. Mod, Emma’nın hem kırılgan hem kararlı yönlerini ustalıkla yansıtıyor. Özellikle, Emma’nın öz-değer arayışı ve mizahi yanı, Mod’un performansı sayesinde capcanlı. Woodall ise Dexter’ın cazibesini ve içsel çalkantılarını dengeli bir şekilde canlandırıyor. İkilinin kimyası, özellikle ilerleyen bölümlerde, izleyiciyi hikayeye bağlıyor. Vanity Fair, bu kimyayı “doğal ve elektrik yüklü” olarak nitelendiriyor.

2. Nostaljik Atmosfer ve Soundtrack

Dizi, 80’ler ve 90’lar dönemini muhteşem bir şekilde yakalıyor. Kostümler, mekanlar ve özellikle müzik seçimi, izleyiciyi adeta bir zaman makinesine bindiriyor. The Cranberries, Massive Attack, Suede ve Belle and Sebastian gibi isimlerin yer aldığı soundtrack, hikayenin duygusal tonunu güçlendiriyor. The Guardian, “Sublime bir soundtrack” diyerek bu yönü övüyor.

3. Episodik Yapı ve Karakter Gelişimi

14 bölümlük format, hikayeye derinlik katıyor. Her bölüm, Emma ve Dexter’ın hayatlarındaki bir yılı ele alarak, karakter gelişimini organik bir şekilde sunuyor. Bu yapı, 2011 yapımı filme kıyasla hikayeye daha fazla nefes alma alanı sağlıyor. Filmde yüzeysel kalan yan karakterler, özellikle Emma’nın erkek arkadaşı Ian (Jonny Weldon), dizide daha katmanlı bir şekilde işleniyor.

Dizinin Zayıf Yönleri

1. Tempoda Düzensizlik

Bazı izleyiciler, dizinin 14 bölümlük süresinin gereğinden fazla olduğunu düşünüyor. Orta bölümlerde tempo yer yer düşüyor ve bazı yıllar, hikaye açısından daha az etkili hissediliyor. The Spinoff, bu durumu “14 bölüm yerine 10-12 bölüm daha sıkı bir anlatım sağlayabilirdi” diyerek eleştiriyor.

2. Emma’nın Arka Planındaki Eksiklik

Dizi, Dexter’ın ailesini (özellikle annesi Alison’ı, Essie Davis) detaylı bir şekilde işlerken, Emma’nın ailesi neredeyse hiç gösterilmiyor. Bu, Emma’nın geçmişine dair daha fazla bilgi almak isteyen izleyiciler için bir eksiklik olarak görülüyor. Variety, bu durumu “bariz bir ihmal” olarak nitelendiriyor.

3. Finalin Tartışmalı Etkisi

Dizinin finali, kitaba sadık kalsa da, bazı izleyiciler için tatmin edici bulunmadı. Özellikle, hikayenin duygusal zirvesinde gelen beklenmedik bir olay, bazıları tarafından “gereksiz dramatik” olarak eleştirildi. Reddit’te bir kullanıcı, finali “şok edici ama hikayeye zarar veren bir hamle” olarak tanımlıyor.

Puanlama: One Day’i Nasıl Değerlendiriyoruz?

Diziyi değerlendirirken romantik drama türüne katkısını, oyuncu performanslarını, görsel estetiği ve kitaba sadakatini göz önünde bulundurduk. Aşağıdaki tablo, dizinin farklı yönlerini puanlıyor:

KategoriPuan (10 üzerinden)Açıklama
Konu ve Kurgu8.5Romantik ve duygusal bir hikaye, ancak final tartışmalı.
Oyuncular ve Kimya9Mod ve Woodall’un performansı etkileyici, kimyaları güçlü.
Görsel Estetik ve Soundtrack9Nostaljik atmosfer ve müzik seçimi büyüleyici.
Kitaba Sadakat8Kitabın ruhunu koruyor, bazı değişiklikler olumlu.
Genel Deneyim8.5Duygusal, sürükleyici ve nostaljik bir yolculuk.

One Day’i Kimler İzlemeli?

Eğer Normal People, Notting Hill veya Before Sunrise gibi romantik dramalardan hoşlanıyorsanız, One Day tam size göre. 80’ler ve 90’lar nostaljisi sevenler, arkadaşlıktan aşka geçiş hikayelerine bayılanlar ve duygusal bir yolculuk arayanlar için ideal. Ancak, hızlı tempolu bir hikaye bekleyenler veya mutlu son meraklıları için final hayal kırıklığı yaratabilir.

Sonuç: İzlenmeye Değer mi?

One Day, Netflix’in en iyi romantik drama yapımlarından biri. Ambika Mod ve Leo Woodall’un etkileyici performansları, nostaljik atmosfer ve duygusal derinlik, diziyi unutulmaz kılıyor. Evet, bazı tempo sorunları ve tartışmalı bir final var, ancak bu kusurlar hikayenin genel etkisini gölgelemiyor. Rotten Tomatoes’un %91’lik puanı ve 9.9 milyon izlenme sayısıyla dizi, geniş bir kitleyi kendine çekti. Hayatın iniş çıkışlarını, aşkın karmaşıklığını ve zamanın gücünü hissetmek isteyenler için bu dizi bir mücevher.

 

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

One Day hakkında sizin görüşleriniz neler? Emma ve Dexter’ın hikayesi sizi etkiledi mi? Kitabı okuduysanız veya 2011 filmini izlediyseniz, diziyle karşılaştırmanız nasıl? Yorumlarınızı aşağıda paylaşarak tartışmaya katılın! Romantik drama severlerin fikirlerini duymak için sabırsızlanıyoruz!

 

 

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar